TV HABERLERİ

Ülke TVHABER 1200:03:2524.09.2019 13:48:56
TRT HaberSICAK HABER00:01:2924.09.2019 18:45:28
TRT HaberANA HABER00:01:2725.09.2019 00:49:09
TRT HaberGECE BAKIŞI00:01:5025.09.2019 00:55:51
TRT HaberHABERLER00:01:4125.09.2019 02:37:56
TRT HaberHABERLER00:01:3725.09.2019 05:06:55
TRT HaberDÜN BUGÜN YARIN00:03:0025.09.2019 10:37:31
TRT HaberHABERLER00:02:1225.09.2019 11:58:21
TGRT HaberAKŞAM HABERLERİ00:02:3424.09.2019 00:06:26

YAZILI BASIN HABERLERİ

Annelere bu kez vakıf desteği

Diyarbakır’da çocukları için HDP önünde oturma eylemi başlatan ailelere Karadeniz’den destek ziyaretleri devam ediyor. Ailelere destek vermek isteyen siyasetçiler, STK’lar ve vatandaşlar HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne giderek ailelerle bir araya geldi.

Karadeniz Vakfı Trabzonlu iş adamlarından oluşan bir grup Diyarbakır annelerini ziyaret ederek destek bildirdi. DİYARBAKIR’DA çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP önünde oturma eylemi başlatan ailelere Karadeniz’den destek ziyaretleri devam ediyor. Çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla oturma eylemi başlatan 46 aileye destek ziyaretleri devam ediyor.

Ailelere destek vermek isteyen siyasetçiler, STK’lar ve vatandaşlar HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelerek ailelerle bir araya geldi. Aileleri tek tek dinleyen ziyaretçiler, bir süre oturma eylemine katılarak daha sonra ayrıldı. Ziyarete gelen AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, ailelere destek olmak için burada olduğunu eşi, yeğeni ve kardeşi ile ailelerin yanına geldiklerini söyledi.

Karadeniz Vakfı, Trabzonlu iş adamları ile bürokratlar, Ordu, Giresun, Rize, Artvin’den toplanarak ailelere destek ziyaretinde bulundu. Heyet adına açıklamalarda bulunan Emine Kazdağlı, habersiz, rızasız üstelik PKK terörüne hizmet için evlatları kaçırılan, kandırılan annelerin feryatlarının kendi feryatları olduğunu aktardı. Kazdağlı, “Terör fakirliğin ve gözyaşının da en mühim sebebidir. Biz PKK ve diğer tüm terör örgütlerini ve terör yöntemlerini lanetlediğimiz için buradayız.” dedi.

http://www.gunebakis.com.tr/gundem/annelere-bu-kez-vakif-destegi-h31752.html

Karadeniz’den ailelerin eylemine destek ziyareti

Diyarbakır’da çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP önünde oturma eylemi başlatan ailelere destek ziyaretleri devam ediyor.

Çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla oturma eylemi başlatan ailelere destek ziyaretleri devam ediyor. Ailelere destek vermek isteyen siyasetçiler, STK’lar ve vatandaşlar HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelerek ailelerle bir araya geldi. Aileleri tek tek dinleyen ziyaretçiler, bir süre oturma eylemine katılarak daha sonra ayrıldı.

Karadeniz Vakfı, Trabzonlu iş adamları ile bürokratlar, Ordu, Giresun, Rize, Artvin’den toplanarak ailelere destek ziyaretinde bulundu. Heyet adına açıklamalarda bulunan Emine Kazdağlı, habersiz, rızasız evlatları kaçırılan, kandırılan annelerin feryatlarının kendi feryatları olduğunu aktardı.

http://www.guneydoguekspres.com/guncel/karadenizden-ailelerin-eylemine-destek-ziyareti-h7916.html

‘Kızım eve gel, ikizin üzüntüden yemek yemiyor’

Diyarbakır HDP il binasın önünde oturma eylemini sürdüren anne Fatma Akkuş, kızına seslenerek “Kızım eve gel, ikizin üzüntüden artık yemek yemiyor” diyerek feryat etti. Çocuğunun eve dönmesini beklediğini belirten Fatma Akkuş, 4 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan kızı Songül için eyleme katıldığını, evladının yolunu gözlediğini söyledi.

Akkuş, “Kızımı 20 Ağustos 2015’te kaçırdılar. Songül kızım neredeysen gel, ikizin sevdiğin yemekleri yemiyor, sen seviyorsun diye. Günlerdir eylem yapıyoruz, bırakmayacağız, çocuklarımızı ya ölü ya da diri getirsinler, artık ölüsüne de razıyız. Çağrımız bütün Türkiye’ye ve büyüklere bize bir çözüm ve çıkış yolu bulsunlar. Artık bu acıya son versinler” dedi.

Annelere destek ziyaretleri de devam ediyor.

Karadeniz Vakfı üyeleri ve Konya Sivil Toplum Platformu temsilcileri de oturma eylemi yapan annelere destek ziyaretinde bulundu.

https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/09/25/kizim-eve-gel-ikizin-uzuntuden-yemek-yemiyor

Diyarbakırlı anneler: Gerekirse aylarca bekleriz

Diyarbakır HDP İl Binası önünde, 45 aile 22 gündür evlat nöbetinde. Aileler, ’22 gün değil gerekirse 22 ay bekleriz’ dedi.

Diyarbakır HDP İl Binası önünde, evlatları PKK tarafından kaçırılmış, kandırılmış ailelerin “evlat nöbeti” 22. gününü doldurdu. Anneler başta olmak üzere, 45 ana baba, HDP aracılığıyla dağa giden çocuklarının izini yine HDP’den sürüyor ve geri istiyor. PKK terörünün elindeki kızı Songül için 2015 yılından beri acı çeken anne, Diyarbakırlı Fatma Akkuş, zavallı kızının internette terörist kıyafeti giydiği videosunu görmüş.

Eylemin 22. gününde şöyle haykırdı: “Bakalım ne olacak! Kuzularımızı ya ölü ya diri getirsinler bize. Desinler ben burdayım, sağım, beni görüştürsenler. Beş sene çocuğundan nasıl insan haber alamıyor! Onlar bir çocuğunu yatırır sırtı açık mı değil mi bakıyor. Bu devlet de bize bir el atsın, Bir çıkış yolu bulsun. Devletimden her yerden destek bekliyoruz. Yeterdir, bu acı son olsun. Songülümnerdesin, gel! Devlet senin arkandadır. Ev perişandır. Bir sesini duyayım…”

AİLELERE DESTEK ZİYARETLERİ

Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelere destek ziyaretleri sürüyor. ‘Annelerin yanındayız’ yazılı pankartı açan Trabzonlu İş İnsanları ve Bürokratları Derneği ile Karadeniz Vakfı Kadın Konseyi üyeleri, annelerin acılarına ortak olmak için geldiklerini söyledi. Konya Sivil Tolum Örgütü Başkanı Muhsin Görgülügil ve Yönetim Kurulu üyeleri de anneleri desteklemek ve terörü lanetlemek için destek ziyaretinde bulunduklarını kaydetti.

https://www.aydinlik.com.tr/diyarbakirli-anneler-gerekirse-aylarca-bekleriz-toplum-eylul-2019

Biz buradayız hep beraberiz

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak, İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerine Türkiye’nin dört bir yanından destek yağıyor. Iğdır’da şehit yakınları ve gazilerin de destek verdiği STK üyeleri, annelere seslendi: Çocukları için mücadele veren onurlu ve cesur annelerimize yanlarında olduğumuzu haykırmak için buradayız. Biz buradayız, hep beraber Türkiye’yiz.”

Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen ailelerin HDP il binası önündeki oturma eyleminde 22’nci gün geride kaldı.

Evlatlarına kavuşmayı bekleyen Diyarbakır annelerine destek ziyaretleri devam ediyor. Ailesiyle Diyarbakır’a gelen AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

HER YERDEN DESTEK

Kente gelen Karadeniz Vakfı üyesi ve Konya Sivil Toplum Platformu temsilcileri de anneleri, HDP İl Başkanlığı binası önüne gelerek destekledi.

https://www.yenisafak.com/gundem/biz-buradayiz-hep-beraberiz-3507681

Diyarbakır annelerine destek ziyaretleri sürüyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak, 3 Eylül’de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerine destek ziyaretleri devam ediyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak, 3 Eylül’de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerine destek ziyaretleri devam ediyor.

Ailesiyle Diyarbakır’a gelen AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

Annelerle görüşüp, yaşadıkları acıyı dinleyen Karahocagil, eşi ve yeğenleriyle annelere destek olmak için geldiğini söyledi.

Karadeniz Vakfı üyeleri de desteğe geldi

Kente gelen Karadeniz Vakfı üyesi bir grup da annelerle buluştu. Heyet adına basın açıklamasını okuyan Emine Kazdal, çocukları için gözyaşı döken annelerle ellerini ve gözyaşlarını birleştirmek için desteğe geldiklerini ifade etti.

Haklı bir taleple oturma eylemi yapan annelerin ellerini öptüklerini belirten Kazdal, Türkiye’nin kardeşliğinin etle kemik gibi olduğunu, annelerin yanında olmaya devam edeceklerini aktardı.

https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/diyarbakir-annelerine-destek-ziyaretleri-suruyor/1592652

Konya Sivil Toplum Platformundan Diyarbakır annelerine destek

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutarak, 3 Eylül’de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerine destek ziyaretleri devam ediyor.

Ailesiyle Diyarbakır’a gelen AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

Annelerle görüşüp, yaşadıkları acıyı dinleyen Karahocagil, eşi ve yeğenleriyle annelere destek olmak için geldiğini söyledi.

Karadeniz Vakfı üyeleri de desteğe geldi

Kente gelen Karadeniz Vakfı üyesi bir grup da annelerle buluştu. Heyet adına basın açıklamasını okuyan Emine Kazdal, çocukları için gözyaşı döken annelerle ellerini ve gözyaşlarını birleştirmek için desteğe geldiklerini ifade etti.

Haklı bir taleple oturma eylemi yapan annelerin ellerini öptüklerini belirten Kazdal, Türkiye’nin kardeşliğinin etle kemik gibi olduğunu, annelerin yanında olmaya devam edeceklerini aktardı.

https://www.konhaber.com/haber-konya_sivil_toplum_platformundan_diyarbakir_annelerine_destek-1207368.html

HDP önünde eylem yapan ailelere destek ziyaretleri sürüyor

Diyarbakır’da çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP önünde oturma eylemi başlatan alilere destek ziyaretleri devam ediyor.

Çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla oturma eylemi başlatan 46 aileye destek ziyaretleri devam ediyor. Ailelere destek vermek isteyen siyasetçiler, STK’lar ve vatandaşlar HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelerek ailelerle bir araya geldi. Aileleri tek tek dinleyen ziyaretçiler, bir süre oturma eylemine katılarak daha sonra ayrıldı.x

Ziyarete gelen AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, ailelere destek olmak için burada olduğunu eşi, yeğeni ve kardeşi ile ailelerin yanına geldiklerini söyledi.

Karadeniz Vakfı, Trabzonlu iş adamları ile bürokratlar, Ordu, Giresun, Rize, Artvin’den toplanarak ailelere destek ziyaretinde bulundu. Heyet adına açıklamalarda bulunan Emine Kazdağlı, habersiz, rızasız üstelik PKK terörüne hizmet için evlatları kaçırılan, kandırılan annelerin feryatlarının kendi feryatları olduğunu aktardı. Kazdağlı, “Terör fakirliğin ve gözyaşının da en mühim sebebidir. Biz PKK ve diğer tüm terör örgütlerini ve terör yöntemlerini lanetlediğimiz için buradayız” dedi.

https://www.sondakika.com/haber/haber-hdp-onunde-eylem-yapan-ailelere-destek-ziyaretleri-12458084/

Bakan Varank’tan genç girişimcilere müjde !

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilerin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekleyen TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişimci Programında (BİGG) 2019 yılı ilk çağrısına çıkıldığını duyurdu. Yeni çağrının bütçesi 30 milyon TL olacak. Genç girişimcilere 200 bin liraya kadar hibe desteği verilecek.

Bakan Varank, Karadeniz Vakfı Teknoloji Gençlik ve Geleceğimiz programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Varank, şunları kaydetti:

Gurur duydum:

Karadeniz Vakfı, kurulduğu günden bu yana hep güzel işler yapmanın derdinde oldu. Trabzon Oflu bir kardeşiniz olarak vakfımızın varlığından, gerçekleştirdiği faaliyetlerden hep gurur duydum. Bu vesileyle vakfın kurucusu İbrahim Cevahir abimizi de rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

İyi okuyun:

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz.

17 yıllık mücadelemizde ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi gören gözler için anlatmamıza gerek yok. Genç kardeşlerime en önemli tavsiyem, şu 17 senede yaşanan olayları çok iyi irdelemeleri, geçmişte yaşananları iyi okumalarıdır. Kat ettiğimiz mesafenin, verdiğimiz mücadelenin farkında olmazsak, yarın için yapacaklarımıza temel oluşturamayız.

En büyük fırsat gençler: Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz buluş çıkaran gençler istiyoruz. Bu yüzden gençlerimizin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunuyoruz. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlarımız aracılığıyla çok sayıda proje ve destek programına imza atıyoruz.

Bin 94 firma kuruldu: 7 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Bireysel Genç Girişim Programımızla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerimizi destekliyoruz.

Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimizi daha destekleyeceğiz. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yeni çağrımızın bütçesi 30 milyon TL olacak. Bu bütçe ile yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlere 200 bin TL’ye kadar hibe yani geri ödemesiz katkıda bulunacağız. Başımıza buluş çıkaran tüm gençleri bu programa katılmaya davet ediyorum.

Kısıtlama yok:

Şimdi destek modelimizi ülkemizin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden kurguluyoruz. İmalatçı, yenilikçi, özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimizi daha fazla destekleyeceğiz. Onların makine, teçhizat, yazılım, mentörlük, işletme koçluğu ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Gençlerimiz söz konusu olduğunda, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onlar için hiçbir kısıtlama yok. Bakanlık olarak özellikle genç girişimcilerimizin en büyük yol arkadaşı olmaya devam edeceğiz.

Teknoloji olmazsa olmaz: Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, ekonominin ve ticaretin kuralları yeniden yazılırken biz tribünde seyirci olarak oturamayız. Şartlara ayak uydurmakla kalmamalı, kural koyucu olmak için gayret göstermeliyiz. Bunu da ancak girişimcilerimizle, STK’larımızla ve çalışkan gençlerimizle başarabiliriz. Önceliğimiz Türkiye’nin bağımsızlığını her alanda pekiştirecek adımları atmaktır. Bu konunun olmazsa olmazı da teknoloji üretimidir.

Kendi göbeğini kesen Türkiye: İşte savunma sanayinde hayata geçirdiğimiz yerli ve milli hamlelerle Türkiye’nin operasyon kabiliyetinin hem sahada hem masada nasıl arttığına şu son dönemde yakından şahit olduk. Örtülü ya da açık ambargolarla Türkiye’yi yıllarca kapılarında bekletenlere inat, artık kendi göbeğini kendisi kesen bir Türkiye var. Ülkemize yönelik hasmane tutumların arkasında da bu hamlelerimizi hazmedemeyenlerin öfkesi var. Artık kendi yerli ve milli İHA’sına, SİHA’sına, zırhlı araçlarına, roket sistemlerine sahip, bölgesindeki oldu bittilere göz yummayan bir Türkiye var.

Rehberlik desteği

BİGG Programı, girişimcilerin yenilikçi fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek işlere dönüştürmelerini amaçlıyor. Program kapsamında girişimcilere girişimcilik eğitiminin yanı sıra sanayi deneyimi olan rehberler ile destek sağlanıyor

Kimler başvurabilir?

BİGG Programı’na, yenilikçi ve teknoloji tabanlı bir iş fikri olduğuna inanan, herhangi bir şirkete ortaklığı olmayan ve örgün öğretim almış girişimci adayları katılabiliyor. Bir yıl içinde lisans, yüksek lisans veya doktora programından mezun olabilecek durumda olanlar program için başvurabiliyor. Bunun yanı sıra lisans, yüksek lisans veya doktora mezuniyetinden 10 yıldan fazla zaman geçmemiş olanlar da BİGG için başvuru şansına sahip. 

https://www.iha.com.tr/haber-bakan-varanktan-genc-girisimcilere-mujde-784937/

Bakan Varank’tan genç girişimcilere müjde

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilerin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekleyen TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişimci Programında (BİGG) 2019 yılı ilk çağrısına çıkıldığını duyurdu. Yeni çağrının bütçesi 30 milyon TL olacak. Genç girişimcilere 200 bin liraya kadar hibe desteği verilecek.

Bakan Varank, Karadeniz Vakfı Teknoloji Gençlik ve Geleceğimiz programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Varank, şunları kaydetti: Gurur duydum: Karadeniz Vakfı, kurulduğu günden bu yana hep güzel işler yapmanın derdinde oldu. Trabzon Oflu bir kardeşiniz olarak vakfımızın varlığından, gerçekleştirdiği faaliyetlerden hep gurur duydum. Bu vesileyle vakfın kurucusu İbrahim Cevahir abimizi de rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

İyi okuyun: Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. 17 yıllık mücadelemizde ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi gören gözler için anlatmamıza gerek yok. Genç kardeşlerime en önemli tavsiyem, şu 17 senede yaşanan olayları çok iyi irdelemeleri, geçmişte yaşananları iyi okumalarıdır. Kat ettiğimiz mesafenin, verdiğimiz mücadelenin farkında olmazsak, yarın için yapacaklarımıza temel oluşturamayız.

En büyük fırsat gençler: Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz. Bu yüzden gençlerimizin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunuyoruz. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlarımız aracılığıyla çok sayıda proje ve destek programına imza atıyoruz.

Bin 94 firma kuruldu: 7 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Bireysel Genç Girişim Programımızla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerimizi destekliyoruz. Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimizi daha destekleyeceğiz. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yeni çağrımızın bütçesi 30 milyon TL olacak. Bu bütçe ile yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlere 200 bin TL’ye kadar hibe yani geri ödemesiz katkıda bulunacağız. Başımıza icat çıkaran tüm gençleri bu programa katılmaya davet ediyorum.

Kısıtlama yok: Şimdi destek modelimizi ülkemizin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden kurguluyoruz. İmalatçı, yenilikçi, özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimizi daha fazla destekleyeceğiz. Onların makine, teçhizat, yazılım, mentörlük, işletme koçluğu ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Gençlerimiz söz konusu olduğunda, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onlar için hiçbir kısıtlama yok. Bakanlık olarak özellikle genç girişimcilerimizin en büyük yol arkadaşı olmaya devam edeceğiz.

Teknoloji olmazsa olmaz: Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, ekonominin ve ticaretin kuralları yeniden yazılırken biz tribünde seyirci olarak oturamayız. Şartlara ayak uydurmakla kalmamalı, kural koyucu olmak için gayret göstermeliyiz. Bunu da ancak girişimcilerimizle, STK’larımızla ve çalışkan gençlerimizle başarabiliriz. Önceliğimiz Türkiye’nin bağımsızlığını her alanda pekiştirecek adımları atmaktır. Bu konunun olmazsa olmazı da teknoloji üretimidir.

Kendi göbeğini kesen Türkiye: İşte savunma sanayinde hayata geçirdiğimiz yerli ve milli hamlelerle Türkiye’nin operasyon kabiliyetinin hem sahada hem masada nasıl arttığına şu son dönemde yakından şahit olduk. Örtülü ya da açık ambargolarla Türkiye’yi yıllarca kapılarında bekletenlere inat, artık kendi göbeğini kendisi kesen bir Türkiye var. Ülkemize yönelik hasmane tutumların arkasında da bu hamlelerimizi hazmedemeyenlerin öfkesi var. Artık kendi yerli ve milli İHA’sına, SİHA’sına, zırhlı araçlarına, roket sistemlerine sahip, bölgesindeki oldu bittilere göz yummayan bir Türkiye var.

Rehberlik desteği

BİGG Programı, girişimcilerin yenilikçi fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek işlere dönüştürmelerini amaçlıyor. Program kapsamında girişimcilere girişimcilik eğitiminin yanı sıra sanayi deneyimi olan rehberler ile destek sağlanıyor.

Kimler başvurabilir?

BİGG Programı’na, yenilikçi ve teknoloji tabanlı bir iş fikri olduğuna inanan, herhangi bir şirkete ortaklığı olmayan ve örgün öğretim almış girişimci adayları katılabiliyor. Bir yıl içinde lisans, yüksek lisans veya doktora programından mezun olabilecek durumda olanlar program için başvurabiliyor. Bunun yanı sıra lisans, yüksek lisans veya doktora mezuniyetinden 10 yıldan fazla zaman geçmemiş olanlar da BİGG için başvuru şansına sahip.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/bakan-varanktan-genc-girisimcilere-mujde-41245019

Bakan Varank’tan genç girişimcilere destek açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) vasıtasıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençleri desteklediklerini belirterek, “Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira.” dedi.

Varank, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’yi, 17 yıllık mücadeleyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda ileriye götürdüklerini dile getiren Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde gerçekleştirildiğini, yapılamaz denilenlerin yapıldığını, hayal dahi edilemeyenlerin gerçeğe dönüştürüldüğünü anlattı.

Varank, son 17 yılda yapılan önemli icraatlardan ve hayata geçirilen büyük projelerden bahsederek, bu 17 yılda yaşananların en iyi şekilde irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu sürede siyasetten sosyal hayata, eğitimden çalışma hayatına kadar her zaman gençlerin yanında olduklarını aktaran Varank, “Daha iyi şartlarda eğitim almaları için gençleri merkeze koyduk, en önemli yatırımlarımızı onlara yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere göstermiş olduğu özel ilgi ve alaka, zaten hepinizin malumu. Onun önderliğinde, seçilme yaşını 30’dan önce 25’e sonra da 18 biz indirdik. Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz.” diye konuştu.

Varank, dinamik genç nüfusa çok güvendiklerini belirterek, “Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Her yerde ifade ediyoruz.Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunduklarına değinen Varank, bu kapsamda sağlanan desteklerden bahsetti.

– “İş fikri olan genç girişimcilerimizi bekliyoruz”

Varank, 7 yıldır aralıksız sürdürdükleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerin desteklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

Varank, KOSGEB aracılığıyla son 10 yılda, kendi işini kuran 50 binden fazla girişimciye bir milyar 600 milyon lira destek sağladıklarını, 18-29 yaş arasındaki 13 bin genç girişimciye, yaklaşık 250 milyon lira katkıda bulunduklarını, gençler söz konusu olduğunda tüm imkanları seferber ettiklerini anlattı.

– “Türkiye’nin çıkarına ne gerekiyorsa onu yaparız”

Varank, teknoloji bu kadar hızla ilerlerken şartlara ayak uydurmakla kalınmaması ve kural koyucu olmak için gayret göstermeleri gerektiğini belirterek, bunun da ancak girişimciler, STK’lar ve çalışkan gençlerle başarılabileceğini vurguladı.

Türkiye’nin savunma alanında sağladığı başarılı hamlelerden bahseden Varank, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyledi.

Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte şu son dönemde yine ülkemizin savunma ihtiyaçlarına yönelik attığımız adımlara gösterilen tavırlar bu rahatsızlığın bir yansıması. Ama bizim bu konudaki tutumumuz çok net. Sınırımızdaki terör örgütlerine binlerce tır silah, araç gereç yardımı yapılırken, her türlü tedbiri almak bizim en doğal hakkımız. Türkiye artık tehditlerle, yaptırım imalarıyla, ültimatom mektuplarıyla verdiği karardan dönecek bir ülke değil. Geçti o günler. Türkiyenin çıkarına ne geliyorsa biz onu yaparız. Bunu muhataplarımızın iyi bilmesi lazım.”

– “Binali Yıldırım müthiş projeler açıkladı”

Varank, 23 Haziran seçimleri için AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın müthiş projeler açıkladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Her biri kendi alanında Türkiye’nin en büyük projeleri olmaya aday. Ama dönüp diğer adaya baktığınızda, önceliği başka şeyler olan bir profil görüyorsunuz. Herkese mavi boncuk dağıtmayı, olmadığı gibi görünmeyi siyaset sanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani bir yanda sentetik bir aday varken, diğer yanda Türkiye’nin mega projelerine imza atmış organik bir aday var. 31 Mart’tan bu yana yaşanan süreci milletimiz çok iyi görüyor. CHP adayının yüzündeki makyaj akmaya başladı.”

Varank, Yıldırım’ın hayata geçirdiği projelerden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstanbul’daki, Türkiye’deki bütün mega projelerde onun imzası var. 23 Haziran’dan itibaren inşallah Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığında İstanbul’da sadece istikrar sürmeyecek, hizmetlerde de yeni bir döneme gireceğiz. Binali bey tecrübesiyle, beyefendi kimliğiyle, iş bitiriciliğiyle İstanbul’u örnek gösterilen metropoller arasına sokacak. Ben bu yüzden, siz kıymetli hemşehrilerimden Binali beye güçlü bir destek vermenizi istirham ediyorum.”

https://www.memurlar.net/haber/835960/bakan-varank-tan-genc-girisimcilere-destek-aciklamasi.html

Bakan Varank’tan genç girişimcilere müjde

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilerin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekleyen TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişimci Programında (BİGG) 2019 yılı ilk çağrısına çıkıldığını duyurdu.

Bakan Varank, Karadeniz Vakfı Teknoloji Gençlik ve Geleceğimiz programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Varank, şunları kaydetti:

Gurur duydum: Karadeniz Vakfı, kurulduğu günden bu yana hep güzel işler yapmanın derdinde oldu. Trabzon Oflu bir kardeşiniz olarak vakfımızın varlığından, gerçekleştirdiği faaliyetlerden hep gurur duydum. Bu vesileyle vakfın kurucusu İbrahim Cevahir abimizi de rahmetle ve minnetle yad ediyorum.

İyi okuyun: Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. 17 yıllık mücadelemizde ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi gören gözler için anlatmamıza gerek yok. Genç kardeşlerime en önemli tavsiyem, şu 17 senede yaşanan olayları çok iyi irdelemeleri, geçmişte yaşananları iyi okumalarıdır. Kat ettiğimiz mesafenin, verdiğimiz mücadelenin farkında olmazsak, yarın için yapacaklarımıza temel oluşturamayız.

En büyük fırsat gençler: Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz. Bu yüzden gençlerimizin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunuyoruz. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlarımız aracılığıyla çok sayıda proje ve destek programına imza atıyoruz.

Bin 94 firma kuruldu: 7 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz Bireysel Genç Girişim Programımızla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerimizi destekliyoruz. Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimizi daha destekleyeceğiz. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yeni çağrımızın bütçesi 30 milyon TL olacak. Bu bütçe ile yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlere 200 bin TL’ye kadar hibe yani geri ödemesiz katkıda bulunacağız. Başımıza icat çıkaran tüm gençleri bu programa katılmaya davet ediyorum.

Kısıtlama yok: Şimdi destek modelimizi ülkemizin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden kurguluyoruz. İmalatçı, yenilikçi, özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimizi daha fazla destekleyeceğiz. Onların makine, teçhizat, yazılım, mentörlük, işletme koçluğu ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Gençlerimiz söz konusu olduğunda, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onlar için hiçbir kısıtlama yok. Bakanlık olarak özellikle genç girişimcilerimizin en büyük yol arkadaşı olmaya devam edeceğiz.

Teknoloji olmazsa olmaz: Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, ekonominin ve ticaretin kuralları yeniden yazılırken biz tribünde seyirci olarak oturamayız. Şartlara ayak uydurmakla kalmamalı, kural koyucu olmak için gayret göstermeliyiz. Bunu da ancak girişimcilerimizle, STK’larımızla ve çalışkan gençlerimizle başarabiliriz. Önceliğimiz Türkiye’nin bağımsızlığını her alanda pekiştirecek adımları atmaktır. Bu konunun olmazsa olmazı da teknoloji üretimidir.

Kendi göbeğini kesen Türkiye: İşte savunma sanayinde hayata geçirdiğimiz yerli ve milli hamlelerle Türkiye’nin operasyon kabiliyetinin hem sahada hem masada nasıl arttığına şu son dönemde yakından şahit olduk. Örtülü ya da açık ambargolarla Türkiye’yi yıllarca kapılarında bekletenlere inat, artık kendi göbeğini kendisi kesen bir Türkiye var. Ülkemize yönelik hasmane tutumların arkasında da bu hamlelerimizi hazmedemeyenlerin öfkesi var. Artık kendi yerli ve milli İHA’sına, SİHA’sına, zırhlı araçlarına, roket sistemlerine sahip, bölgesindeki oldu bittilere göz yummayan bir Türkiye var.

Rehberlik desteği

BİGG Programı, girişimcilerin yenilikçi fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek işlere dönüştürmelerini amaçlıyor. Program kapsamında girişimcilere girişimcilik eğitiminin yanı sıra sanayi deneyimi olan rehberler ile destek sağlanıyor

Kimler başvurabilir?

BİGG Programı’na, yenilikçi ve teknoloji tabanlı bir iş fikri olduğuna inanan, herhangi bir şirkete ortaklığı olmayan ve örgün öğretim almış girişimci adayları katılabiliyor. Bir yıl içinde lisans, yüksek lisans veya doktora programından mezun olabilecek durumda olanlar program için başvurabiliyor. Bunun yanı sıra lisans, yüksek lisans veya doktora mezuniyetinden 10 yıldan fazla zaman geçmemiş olanlar da BİGG için başvuru şansına sahip.

https://www.haberler.com/bakan-varank-tan-genc-girisimcilere-mujde-12147859-haberi/

Bakan Varank’tan genç girişimcilere çağrı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilere yönelik 30 milyon liralık yeni destek paketi için başvuruların 10 Haziran’da başladığını belirterek, iş fikri olan gençlere destekten yararlanmaları için çağrı yaptı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’yi, 17 yıllık mücadeleyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda ileriye götürdüklerini dile getiren Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde gerçekleştirildiğini, yapılamaz denilenlerin yapıldığını, hayal dahi edilemeyenlerin gerçeğe dönüştürüldüğünü anlattı.

Varank, son 17 yılda yapılan önemli icraatlardan ve hayata geçirilen büyük projelerden bahsederek, bu 17 yılda yaşananların en iyi şekilde irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

“Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz”

Bu sürede siyasetten sosyal hayata, eğitimden çalışma hayatına kadar her zaman gençlerin yanında olduklarını aktaran Varank, “Daha iyi şartlarda eğitim almaları için gençleri merkeze koyduk, en önemli yatırımlarımızı onlara yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere göstermiş olduğu özel ilgi ve alaka, zaten hepinizin malumu. Onun önderliğinde, seçilme yaşını 30’dan önce 25’e sonra da 18’e biz indirdik. Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz.” diye konuştu.

Varank, dinamik genç nüfusa çok güvendiklerini belirterek, “Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Her yerde ifade ediyoruz. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunduklarına değinen Varank, bu kapsamda sağlanan desteklerden bahsetti.

“İş fikri olan genç girişimcilerimizi bekliyoruz”

Varank, 7 yıldır aralıksız sürdürdükleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerin desteklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

Varank, KOSGEB aracılığıyla son 10 yılda, kendi işini kuran 50 binden fazla girişimciye bir milyar 600 milyon lira destek sağladıklarını, 18-29 yaş arasındaki 13 bin genç girişimciye, yaklaşık 250 milyon lira katkıda bulunduklarını, gençler söz konusu olduğunda tüm imkanları seferber ettiklerini anlattı.

“Türkiye’nin çıkarına ne gerekiyorsa onu yaparız”

Varank, teknoloji bu kadar hızla ilerlerken şartlara ayak uydurmakla kalınmaması ve kural koyucu olmak için gayret göstermeleri gerektiğini belirterek, bunun da ancak girişimciler, STK’lar ve çalışkan gençlerle başarılabileceğini vurguladı.

Türkiye’nin savunma alanında sağladığı başarılı hamlelerden bahseden Varank, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyledi.

Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte şu son dönemde yine ülkemizin savunma ihtiyaçlarına yönelik attığımız adımlara gösterilen tavırlar bu rahatsızlığın bir yansıması. Ama bizim bu konudaki tutumumuz çok net. Sınırımızdaki terör örgütlerine binlerce tır silah, araç gereç yardımı yapılırken, her türlü tedbiri almak bizim en doğal hakkımız. Türkiye artık tehditlerle, yaptırım imalarıyla, ültimatom mektuplarıyla verdiği karardan dönecek bir ülke değil. Geçti o günler. Türkiyenin çıkarına ne geliyorsa biz onu yaparız. Bunu muhataplarımızın iyi bilmesi lazım.”

“Binali Yıldırım müthiş projeler açıkladı”

Varank, 23 Haziran seçimleri için AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın müthiş projeler açıkladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Her biri kendi alanında Türkiye’nin en büyük projeleri olmaya aday. Ama dönüp diğer adaya baktığınızda, önceliği başka şeyler olan bir profil görüyorsunuz. Herkese mavi boncuk dağıtmayı, olmadığı gibi görünmeyi siyaset sanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani bir yanda sentetik bir aday varken, diğer yanda Türkiye’nin mega projelerine imza atmış organik bir aday var. 31 Mart’tan bu yana yaşanan süreci milletimiz çok iyi görüyor. CHP adayının yüzündeki makyaj akmaya başladı.”

Varank, Yıldırım’ın hayata geçirdiği projelerden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstanbul’daki, Türkiye’deki bütün mega projelerde onun imzası var. 23 Haziran’dan itibaren inşallah Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığında İstanbul’da sadece istikrar sürmeyecek, hizmetlerde de yeni bir döneme gireceğiz. Binali bey tecrübesiyle, beyefendi kimliğiyle, iş bitiriciliğiyle İstanbul’u örnek gösterilen metropoller arasına sokacak. Ben bu yüzden, siz kıymetli hemşehrilerimden Binali beye güçlü bir destek vermenizi istirham ediyorum.”

https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/bakan-varanktan-genc-girisimcilere-cagri-419442.html

Genç girişimcilere 200 bin lira destek

ST Bakanı Varank, genç girişimcilerin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekleyen TÜBİTAK’ın BİGG programında 2019 yılı ilk çağrısına çıkıldığını duyurdu. Genç girişimcilere 200 bin liraya kadar hibe desteği verilecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı Teknoloji Gençlik ve Geleceğimiz programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Varank, şunları kaydetti:

EN BÜYÜK FIRSAT GENÇLER

“Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz. Bu yüzden gençlerimizin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak  adına çeşitli destekler sunuyoruz. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlarımız aracılığıyla çok sayıda proje ve destek programına imza atıyoruz.”

BİN 94 FİRMA KURULDU

“7 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişim Programıyla, yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerimizi destekliyoruz. Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız TÜBİTAK BİGG programıyla 146 genç girişimcimizi daha destekleyeceğiz. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yeni çağrımızın bütçesi 30 milyon TL olacak. Bu bütçe ile yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlere 200 bin TL’ye kadar hibe yani geri ödemesiz katkıda bulunacağız. Başımıza icat çıkaran tüm gençleri bu programa katılmaya davet ediyorum.”

KISITLAMA YOK

“Şimdi destek modelimizi ülkemizin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden kurguluyoruz. İmalatçı, yenilikçi, özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimizi daha fazla destekleyeceğiz. Onların makine, teçhizat, yazılım, mentörlük, işletme koçluğu ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız. Gençlerimiz söz konusu olduğunda, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Onlar için hiçbir kısıtlama yok. Bakanlık olarak özellikle genç girişimcilerimizin en büyük yol arkadaşı olmaya devam edeceğiz.”

TEKNOLOJİ OLMAZSA OLMAZ

“Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, ekonominin ve ticaretin kuralları yeniden yazılırken biz tribünde seyirci olarak oturamayız. Şartlara ayak uydurmakla kalmamalı, kural koyucu olmak için gayret göstermeliyiz. Bunu da ancak girişimcilerimizle, STK’larımızla ve çalışkan gençlerimizle başarabiliriz. Önceliğimiz Türkiye’nin bağımsızlığını her alanda pekiştirecek adımları atmaktır. Bu konunun olmazsa olmazı da teknoloji üretimidir.”

REHBERLİK DESTEĞİ

“TÜBİTAK BİGG Programı, girişimcilerin yenilikçi fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek işlere dönüştürmelerini amaçlıyor. Program kapsamında girişimcilere girişimcilik eğitiminin yanı sıra sanayi deneyimi olan rehberler ile destek sağlanıyor.”

KİMLER BAŞVURABİLİR?

“TÜBİTAK BİGG Programı’na, yenilikçi ve teknoloji tabanlı bir iş fikri olduğuna inanan, herhangi bir şirkete ortaklığı olmayan ve örgün öğretim almış girişimci adayları katılabiliyor. Bir yıl içinde lisans, yüksek lisans veya doktora programından mezun olabilecek durumda olanlar program için başvurabiliyor. Bunun yanı sıra lisans, yüksek lisans veya doktora mezuniyetinden 10 yıldan fazla zaman geçmemiş olanlar da BİGG için başvuru şansına sahip.”

https://dogruhaber.com.tr/haber/601757-genc-girisimcilere-200-bin-lira-destek/

Genç girişimcilere müjde!

Müteşebbislere 30 milyon liralık destek geliyor

Karadeniz Vakfı tarafından düzenlenen ‘Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz’ başlıklı etkinlikte konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, girişimcilik ekosistemini geliştirmek için her adımı attıklarını belirtti.

Karadeniz Vakfı tarafından düzenlenen ‘Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz’ başlıklı etkinlikte konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, girişimcilik ekosistemini geliştirmek için her adımı attıklarını belirtti.

175 milyon liralık teşvik

Varank, 7 yıldır aralıksız sürdürdükleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip müteşebbis adaylarına yardımcı olduklarını aktardı. Söz konusu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladıklarına işaret eden Varank, şunları söyledi: “Bu önemli adımımızla bin 94 başarılı firmanınkurulmasına ön ayak olduk.

En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG’le 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu da genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

Varank, KOSGEB aracılığıyla son 10 yılda kendi işini kuran 50 binden fazla girişimciye bir milyar 600 milyon lira destek sağladıklarını; 18-29 yaş arasındaki 13 bin genç girişimciye yaklaşık 250 milyon lira katkıda bulunduklarını da açıkladı.

Türkiye’yi ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda ileriye götürdüklerini vurgulayan Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.

Son 17 yılda yapılan önemli icraatlardan ve hayata geçirilen büyük projelerden bahseden Varank, bu dönemde yaşananların en iyi şekilde irdelenmesi gerektiğini savundu.

Yıldırım müthiş projeler açıkladı

Varank, 23 Haziran seçimleri için AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın müthiş projeler açıkladığına dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Her biri kendi alanında Türkiye’nin en büyük projeleri olmaya aday. Ama dönüp diğer adaya baktığınızda önceliği başka şeyler olan bir profil görüyorsunuz.

Herkese mavi boncuk dağıtmayı, olmadığı gibi görünmeyi siyaset sanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani bir yanda sentetik bir aday varken, diğer yanda Türkiye’nin mega projelerine imza atmış organik bir aday var. 31 Mart’tan bu yana yaşanan süreci milletimiz çok iyi görüyor. CHP adayının yüzündeki makyaj akmaya başladı.”

Yıldırım’ın hayata geçirdiği projeleri de sıralayan Varank, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün mega yatırımlarda, dev eserlerde imzası olan Binali Bey’in belediye başkanlığı döneminde İstanbul’da yeni bir döneme gireceğiz. Önemli hizmetlere yenileri eklenecek. Hiç kuşkusuz Binali Bey tecrübesiyle, beyefendi kimliğiyle, iş bitiriciliğiyle İstanbul’u örnek gösterilen metropoller arasına sokacak.”

https://www.yeniakit.com.tr/haber/genc-girisimcilere-mujde-mutesebbislere-30-milyon-liralik-destek-geliyor-799725.html

Bakan Varank’tan genç girişimcilere destek açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programına ilişkin, “Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira.” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’yi, 17 yıllık mücadeleyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda ileriye götürdüklerini dile getiren Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde gerçekleştirildiğini, yapılamaz denilenlerin yapıldığını, hayal dahi edilemeyenlerin gerçeğe dönüştürüldüğünü anlattı.

Varank, son 17 yılda yapılan önemli icraatlardan ve hayata geçirilen büyük projelerden bahsederek, bu 17 yılda yaşananların en iyi şekilde irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu sürede siyasetten sosyal hayata, eğitimden çalışma hayatına kadar her zaman gençlerin yanında olduklarını aktaran Varank, “Daha iyi şartlarda eğitim almaları için gençleri merkeze koyduk, en önemli yatırımlarımızı onlara yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere göstermiş olduğu özel ilgi ve alaka, zaten hepinizin malumu. Onun önderliğinde, seçilme yaşını 30’dan önce 25’e sonra da 18 biz indirdik. Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz.” diye konuştu.

Varank, dinamik genç nüfusa çok güvendiklerini belirterek, “Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Her yerde ifade ediyoruz.Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunduklarına değinen Varank, bu kapsamda sağlanan desteklerden bahsetti.

“İş fikri olan genç girişimcilerimizi bekliyoruz”

Varank, 7 yıldır aralıksız sürdürdükleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerin desteklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

Varank, KOSGEB aracılığıyla son 10 yılda, kendi işini kuran 50 binden fazla girişimciye bir milyar 600 milyon lira destek sağladıklarını, 18-29 yaş arasındaki 13 bin genç girişimciye, yaklaşık 250 milyon lira katkıda bulunduklarını, gençler söz konusu olduğunda tüm imkanları seferber ettiklerini anlattı.

“Türkiye’nin çıkarına ne gerekiyorsa onu yaparız”

Varank, teknoloji bu kadar hızla ilerlerken şartlara ayak uydurmakla kalınmaması ve kural koyucu olmak için gayret göstermeleri gerektiğini belirterek, bunun da ancak girişimciler, STK’lar ve çalışkan gençlerle başarılabileceğini vurguladı.

Türkiye’nin savunma alanında sağladığı başarılı hamlelerden bahseden Varank, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyledi.

Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte şu son dönemde yine ülkemizin savunma ihtiyaçlarına yönelik attığımız adımlara gösterilen tavırlar bu rahatsızlığın bir yansıması. Ama bizim bu konudaki tutumumuz çok net. Sınırımızdaki terör örgütlerine binlerce tır silah, araç gereç yardımı yapılırken, her türlü tedbiri almak bizim en doğal hakkımız. Türkiye artık tehditlerle, yaptırım imalarıyla, ültimatom mektuplarıyla verdiği karardan dönecek bir ülke değil. Geçti o günler. Türkiyenin çıkarına ne geliyorsa biz onu yaparız. Bunu muhataplarımızın iyi bilmesi lazım.”

“Binali Yıldırım müthiş projeler açıkladı”

Varank, 23 Haziran seçimleri için AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın müthiş projeler açıkladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Her biri kendi alanında Türkiye’nin en büyük projeleri olmaya aday. Ama dönüp diğer adaya baktığınızda, önceliği başka şeyler olan bir profil görüyorsunuz. Herkese mavi boncuk dağıtmayı, olmadığı gibi görünmeyi siyaset sanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani bir yanda sentetik bir aday varken, diğer yanda Türkiye’nin mega projelerine imza atmış organik bir aday var. 31 Mart’tan bu yana yaşanan süreci milletimiz çok iyi görüyor. CHP adayının yüzündeki makyaj akmaya başladı.”

Varank, Yıldırım’ın hayata geçirdiği projelerden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstanbul’daki, Türkiye’deki bütün mega projelerde onun imzası var. 23 Haziran’dan itibaren inşallah Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığında İstanbul’da sadece istikrar sürmeyecek, hizmetlerde de yeni bir döneme gireceğiz. Binali bey tecrübesiyle, beyefendi kimliğiyle, iş bitiriciliğiyle İstanbul’u örnek gösterilen metropoller arasına sokacak. Ben bu yüzden, siz kıymetli hemşehrilerimden Binali beye güçlü bir destek vermenizi istirham ediyorum.”

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/bakan-varanktan-genc-girisimcilere-destek-aciklamasi/1504942

Girişimci Gençler İçin 30 Milyon TL’lik Destek Paketi Duyuruldu

Sanayi ve Teknoloji bakanı Mustafa Varank, parlak iş fikirlerine sahip olan gençlere 30 milyon liralık destek paketi açtıklarını ve 10 Haziran’da açılan başvurular için tekrar çağrıda bulundu.

Karadeniz Vakfı’nın düzenlediği etkinlikte konuşan Mustafa Varank, yenilikçi ve girişimci olmak isteyen genç insanlara “Bu yılın ilk çağrısını da 10 Haziran itibariyle duyurmuştuk, çağrı hâlâ açık. Ben, gençlerimize, özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum” sözleriyle seslendi.

Destek paketinin büyüklüğünü açıklayan Varank, “Bu senenin ilk çağrısındaki bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız” ifadelerini kullandı. Bakan Varank, Tübitak Bireysel Genç Girişim Programı’na da değindi, “Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek verdik ve çok başarılı işlere imza atan 194 firmanın kurulmasına önayak olduk. 146 genç girişimcimize daha 200.000 liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık”

Varank, ASKON İstişare ve Değerlendirme Toplantısında da Anadolu Kobilerine “Dünya ekonomisinin geçirmekte olduğu dönüşümün temelinde teknoloji, ARGE ve inovasyon var. Bunlara sırtını dönenler, bırakınız gelecek kurmayı bugünlerini dâhi kurtaramazlar” sözleriyle çağrıda bulundu.

https://www.haberler.com/girisimci-gencler-icin-30-milyon-tl-lik-destek-12150572-haberi/

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Genç Girişimcilere 30 Milyon Liralık Destek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, genç girişimcilere yönelik 30 milyon liralık yeni destek paketi için başvuruların 10 Haziran günü başladığını açıklayarak, iş fikri olan gençlere destekten faydalanmaları çağrısında bulundu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı tarafından gerçekleştirilen Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz adlı etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması amacıyla gece gündüz durmadan çalıştıklarını vurguladı.

Türkiye’yi, 17 senelik mücadeleyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her sektörde ileriye götürdüklerini ifade eden Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde düzenlendiğini, yapılamaz denilenlerin yapıldığını, hayal dahi edilemeyenlerin gerçeğe dönüştürüldüğünü belirtti.

Varank, son 17 senede yapılan önemli icraatları ve hayata geçirilen büyük projeleri anlatarak, bu 17 senede yaşananların en iyi şekilde incelenmesi gerektiğini söyledi.

‘TÜRK GENÇLERİNE GÜVENİYORUZ’ 

Bu sürede siyasetten sosyal hayata, eğitimden çalışma hayatına kadar her zaman gençlere destek olduklarını belirten Varank, “Daha iyi koşullarda eğitim almaları için gençleri merkeze koyduk, en önemli yatırımlarımızı onlara yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere göstermiş olduğu özel ilgi ve alaka, zaten hepinizin malumu. Onun önderliğinde, seçilme yaşını 30’dan önce 25’e sonra da 18’e biz indirdik. Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz.” şeklinde konuştu.

Varank, dinamik genç nüfusa çok güvendiklerini söyleyerek, “Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Her yerde ifade ediyoruz. Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz.” sözlerini aktardı.

Gençlerin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak hedefiyle çeşitli desteklerde bulunduklarını söyleyen Varank, bu doğrultuda sağlanan destekleri anlattı.

‘İŞ FİKRİ OLAN GİRİŞİMCİ GENÇLERİMİZİ BEKLİYORUZ’ 

Varank, 7 senedir aralıksız devam ettirdikleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerin desteklediklerini söyleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

https://www.haber365.com.tr/ekonomi-haberleri/sanayi-ve-teknoloji-bakanligindan-genc-girisimcilere-30-milyon-liralik-destek-h132778.html

Mustafa Varank duyurdu:

Girişimcilere 30 milyon TL’lik destek paketi!

Karadeniz Vakfı’nın düzenlediği etkinlikte konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ”Bu yılın ilk çağrısında bütçemiz 30 milyon lira. Genç girişimcilere bunu dağıtmış olacağız.’’ dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı’nın düzenlediği etkinlikte konuştu.

Varank, girişimci ve yenilikçi olmayan isteyen gençlere, ‘’Bu senenin ilk çağrısını da 10 Haziran tarihiyle duyurmuştuk, çağrı hala açıktır. Gençlerimize, özellikle iş fikri olan genç insanlara buradan bu çağrıyı yapıyorum.” şeklinde konuştu.

Yapılacak destek paketinin büyüklüğünü belirten Varank, ‘’Bu yılın ilk çağrısında bütçemiz 30 milyon lira. Genç girişimcilere bunu dağıtmış olacağız.” dedi. TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı’na da değinen Mustafa Varank, ‘’Bu programla bugüne dek 175 milyon lira destek vererek çok başarılı işlere imzasını atan 194 firmanın kurulmasına vesile olduk. 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteğinde bulunduk.” ifadelerine yer verdi.

Varank ayrıca, ARGE, teknoloji ve inovasyona sırtını dönenlerin, bugünlerini dahi kurtaramayacaklarını ifade etti.

https://www.hurhaber.com/mustafa-varank-duyurdu-girisimcilere-30-milyon-tl-lik-destek-paketi-420679.html

Bakan Varank’tan genç girişimcilere destek açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programına ilişkin, “Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira.” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen Teknoloji, Gençlik ve Geleceğimiz başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gelişimi sağlaması için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’yi, 17 yıllık mücadeleyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden sanayiye her alanda ileriye götürdüklerini dile getiren Varank, son asırdaki en büyük atılımların AK Parti döneminde gerçekleştirildiğini, yapılamaz denilenlerin yapıldığını, hayal dahi edilemeyenlerin gerçeğe dönüştürüldüğünü anlattı.

Varank, son 17 yılda yapılan önemli icraatlardan ve hayata geçirilen büyük projelerden bahsederek, bu 17 yılda yaşananların en iyi şekilde irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu sürede siyasetten sosyal hayata, eğitimden çalışma hayatına kadar her zaman gençlerin yanında olduklarını aktaran Varank, “Daha iyi şartlarda eğitim almaları için gençleri merkeze koyduk, en önemli yatırımlarımızı onlara yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere göstermiş olduğu özel ilgi ve alaka, zaten hepinizin malumu. Onun önderliğinde, seçilme yaşını 30’dan önce 25’e sonra da 18 biz indirdik. Türkiye’nin gençlerine güveniyoruz.” diye konuştu.

Varank, dinamik genç nüfusa çok güvendiklerini belirterek, “Teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, oyun kurucu olabilmemiz için de emin olun en büyük fırsatımız gençler. Her yerde ifade ediyoruz.Hangi alanda çalışırsa çalışsın, biz icat çıkaran gençler istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin içindeki girişimcilik ruhunu ortaya çıkarmak adına çeşitli destekler sunduklarına değinen Varank, bu kapsamda sağlanan desteklerden bahsetti.

“İş fikri olan genç girişimcilerimizi bekliyoruz”

Varank, 7 yıldır aralıksız sürdürdükleri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim Programı (BİGG) aracılığıyla yenilikçi ve teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip gençlerin desteklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu programla bugüne kadar 175 milyon lira destek sağladık ve çok başarılı işlere imza atan bin 94 firmanın kurulmasına ön ayak olduk. En son çağrısını geçtiğimiz ay sonuçlandırdığımız BİGG programıyla 146 genç girişimcimize daha 200 bin liraya kadar geri ödemesiz hibe desteği sağladık. Bu yılın ilk çağrısına 10 Haziran itibarıyla çıktık. Çağrı hala açık. Özellikle iş fikri olan genç arkadaşlarımıza buradan bu çağrıyı yapıyorum. Bu yılın ilk çağrısı için bütçemiz 30 milyon lira. Bunu genç girişimcilerimize dağıtmış olacağız.”

Varank, KOSGEB aracılığıyla son 10 yılda, kendi işini kuran 50 binden fazla girişimciye bir milyar 600 milyon lira destek sağladıklarını, 18-29 yaş arasındaki 13 bin genç girişimciye, yaklaşık 250 milyon lira katkıda bulunduklarını, gençler söz konusu olduğunda tüm imkanları seferber ettiklerini anlattı.

“Türkiye’nin çıkarına ne gerekiyorsa onu yaparız”

Varank, teknoloji bu kadar hızla ilerlerken şartlara ayak uydurmakla kalınmaması ve kural koyucu olmak için gayret göstermeleri gerektiğini belirterek, bunun da ancak girişimciler, STK’lar ve çalışkan gençlerle başarılabileceğini vurguladı.

Türkiye’nin savunma alanında sağladığı başarılı hamlelerden bahseden Varank, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyledi.

Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte şu son dönemde yine ülkemizin savunma ihtiyaçlarına yönelik attığımız adımlara gösterilen tavırlar bu rahatsızlığın bir yansıması. Ama bizim bu konudaki tutumumuz çok net. Sınırımızdaki terör örgütlerine binlerce tır silah, araç gereç yardımı yapılırken, her türlü tedbiri almak bizim en doğal hakkımız. Türkiye artık tehditlerle, yaptırım imalarıyla, ültimatom mektuplarıyla verdiği karardan dönecek bir ülke değil. Geçti o günler. Türkiye’nin çıkarına ne geliyorsa biz onu yaparız. Bunu muhataplarımızın iyi bilmesi lazım.”

“Binali Yıldırım müthiş projeler açıkladı”

Varank, 23 Haziran seçimleri için AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın müthiş projeler açıkladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Her biri kendi alanında Türkiye’nin en büyük projeleri olmaya aday. Ama dönüp diğer adaya baktığınızda, önceliği başka şeyler olan bir profil görüyorsunuz. Herkese mavi boncuk dağıtmayı, olmadığı gibi görünmeyi siyaset sanan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani bir yanda sentetik bir aday varken, diğer yanda Türkiye’nin mega projelerine imza atmış organik bir aday var. 31 Mart’tan bu yana yaşanan süreci milletimiz çok iyi görüyor. CHP adayının yüzündeki makyaj akmaya başladı.”

Varank, Yıldırım’ın hayata geçirdiği projelerden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İstanbul’daki, Türkiye’deki bütün mega projelerde onun imzası var. 23 Haziran’dan itibaren inşallah Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığında İstanbul’da sadece istikrar sürmeyecek, hizmetlerde de yeni bir döneme gireceğiz. Binali bey tecrübesiyle, beyefendi kimliğiyle, iş bitiriciliğiyle İstanbul’u örnek gösterilen metropoller arasına sokacak. Ben bu yüzden, siz kıymetli hemşehrilerimden Binali beye güçlü bir destek vermenizi istirham ediyorum.”

http://anadoludabugun.com.tr/bakan-varank-tan-genc-girisimcilere-destek-aciklamasi-88653

“Milli Teknoloji Hamlesi” konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar: “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında, o yazılımı kim yazıyorsa, tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor”- “Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor”

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-661347.html

‘Yazılımını yapmıyorsanız katma değer size kalmıyor’

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar: – “Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor”

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.memurlar.net/haber/816159/yazilimini-yapmiyorsaniz-katma-deger-size-kalmiyor.html

Milli Teknoloji Hamlesi Konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz.

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı

“Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.”Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://m.haberler.com/amp/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-11843978-haberi

Milli Teknoloji Hamlesi” Konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz.

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.haberler.com/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-11843978-haberi

Milli Teknoloji Hamlesi’ Konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, ‘(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz.

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://m.sondakika.com/haber/haber-milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-11843978

https://www.pressreader.com/turkey/sabah/20190317/textview

Milli Teknoloji Hamlesi’ konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar: – “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında, o yazılımı kim yazıyorsa, tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor” – “Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor”İSTANBUL (AA) – Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:”Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.”Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

http://www.haydiseyret.com/video/dailymotion/x74bl1w/-milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-istanbul

Selçuk Bayraktar: F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında, o yazılımı kim yazıyorsa, tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor” dedi.

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

www.aksam.com.tr/teknoloji/selcuk-bayraktar-f16yi-turkiyede-uretiyoruz-ama-sadece-monte-ediyoruz/haber-831694

“Milli Teknoloji Hamlesi” Konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında, o yazılımı kim yazıyorsa, tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor” dedi.

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.pusulahaber.com.tr/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi-1076221h.htm

Bayraktar: Yazılımı yapmıyorsanız parayı kazanamazsınız

Selçuk Bayraktar, “Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

“Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.finansgundem.com/haber/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi/1395240

‘Milli Teknoloji Hamlesi’ konferansı

Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar:- ‘(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında, o yazılımı kim yazıyorsa, tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor’

Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “(Hava aracı üretimi) Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında o yazılımı kim yazıyorsa tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz Vakfı’nca düzenlenen “Milli ve Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Milli Teknoloji Hamlesi” konulu konferansa katıldı.

Konferansta konuşan Bayraktar, havacılık tarihi hakkında bilgi vererek, temel bilimler tarihinde Müslüman alimlerin büyük etkisinin olduğunu söyledi.

Teknolojik dönüşümleri sörf dalgasına benzeten Bayraktar, “Dalga çıkarken onu kaçırdığınızda bir dahaki fırsat geç gelebilir.” dedi.

Bayraktar, dün Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen terör saldırısında Müslümanların katledildiğini anımsatarak, “Müslüman kardeşlerimizi katlettiler, o zihniyet, o güruh Çanakkale’ye savaşmaya da gelmişti, bu zihniyet bugün de farklı değil.” diye konuştu.

– “Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı”

Kendilerinden hiçbir hava aracından istenmeyen sertifikaların istendiğini dile getiren Selçuk Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynısı Vecihi Hürkuş’a yapıldı. Uçağın sertifikası yok diye ceza kesmeye kalkmışlar. Daha sertifika verecek kurum yok. F16’yı Türkiye’de üretiyoruz ama sadece monte ediyoruz. Araba markamız yok, birçok alanda dışarının markalarını sadece imal ediyoruz. Katma değerin çoğu dışarıda kalıyor. Uçak üretmek isteyenlerin girişimlerinin önü o gün kesilmemiş olsa ben size bugün belki insansız hava araçlarını değil, Mars’a yolladığımız hava araçlarının hikayesini anlatacaktım. Türkiye dünyada belki de ilk 3 uzay gücünden biri olacaktı, çünkü öyle bir başlangıç ile gelmiş ama 1950’de bunun önü kesilince Türkiye’de havacılık geride kaldı.”

Üretilen hava araçlarının milli olmasının önemini vurgulayan Bayraktar, “Biz yapacaksak, milli olarak üretmeliyiz. F16’yı biz monte ediyoruz, pilot alıp uçuruyor, tetiğe bastığında piyade tüfeği gibi değil arada bilgisayar, yazılım var. O yazılımı kim yazıyorsa o tetiğe basıldığında ne olacağını o biliyor. Elektroniğini, yazılımını yapmıyorsanız katma değer size de kalmıyor, parayı başkası kazandığı gibi kontrolü de başkası tutuyor.” diye konuştu.

– “Terörle mücadelede hava araçlarının çok büyük etkisi oldu”

Bayraktar, Türkiye’nin bağımsız ve müreffeh olabilmesi için milli ve özgün üretimin yapılmasının önemine dikkati çekerek, yaşanılan sistem ne kadar çarpık olursa olsun etik ve ahlaki değerlerden ödün verilmemesi gerektiğini söyledi.

Hava araçlarının denenmesi için Güneydoğu’da 3 sene geçirdiğini, askerlerle birlikte çalıştıklarını anlatan Bayraktar, AfrinHarekatında insansız hava araçlarının kullanıldığını, bunun yazılımlarını geliştirmek ve yeni teknoloji ilave etmek için ekiplerin operasyonlara katıldığını, bu ekiplerin içinde kadınların da bulunduğunu anımsattı.

Askerle savaşa gidildiğini ifade eden Bayraktar, “Biz bunu göze zaten almışız. Memlekete hizmet etmenin yollarını arıyorsun.” dedi.

Bayraktar Taktik İHA TB2 Silahlı’nın özelliklerini anlatan Bayraktar, terörle mücadelede bu hava araçlarının çok büyük etkilerinin olduğunu, 24 saat havada kalması ve GPS’e bağımlı olmamalarının önemini vurguladı.

Baykar’ın faaliyetlerine de değinen Bayraktar, bütün bu çalışmaları 270’i mühendisten oluşan 550 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini, bütün elektronik yazılım ve tasarımları Türk mühendislerin yaptığını dile getirdi.

“Bahar bir tek çiçekle gelmez.” diyen Bayraktar, T3 Vakfını bu tür girişimlerin önünü açmak için kurduklarını, milli teknoloji geliştirmek için seferberlik gerektiğini, Türkiye’nin ciddi yol aldığını ancak hala gitmesi gereken yol olduğunu söyledi.

Teknofest’e vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini hatırlatan Bayraktar, konferans katılımcılarına Türk Yıldızları’yla THY uçaklarının birlikte uçtuğu videoyu izletti.

Bayraktar’ın, Akıncı İHA’nın özeliklerini de anlatmasının ardından “Laz uçak yaparsa kuşa değil balığa benzer.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.

Bayraktar, sınır dışı operasyonlarda SİHA’ların gösterdiği performansı da video eşliğinde anlattı.

https://www.timeturk.com/milli-teknoloji-hamlesi-konferansi/haber-1057430